Friday, September 27, 2013

Begonvilli Ev Halleri



Paylaş
Begonvilli Ev'de yine  küçük mutlulukların hüzünlerle iç içe geçtiği bir dönemdeyiz. Şimdilik hüzünlerimi  kendime saklayıp  ufacık mutlulukları paylaşmak ve çoğaltmak geliyor içimden.

Ve...

O bildik  cümle  aklımda, ''bu da geçer''

Deniz servisi tam da bizim  sokağın başında duruyor. Plaj kıyafetli, simsiyah olmuş cildi parlayan topluca bir hanım çevik  hareketlerle atlıyor servisten. Kocaman çantası, kocaman gözlükleri ile selam vermeden  geçip gidiyor.. Kışın buralarda görmediğim  biri, yazlıkçılardan olmalı. Derken kapı çalınıyor, sütçü Havana Bacı beş litrelik süt damacanası ile  süt getirmiş. ''Aman uğraşacak halim yok bununla''  diyemiyorum. Öyle ya, emeğe saygı, ya küser de bir daha getirmezse vs. vs. Parasını denkleştirip gönderiyorum. Sütü ocağa  koyup ''taşırmasam bari'' diyorum. Kafam dolu iken  hep  yaptığım gibi..  Eşim kavaltısını yaptı ve köşesinde çoktan kitabına gömüldü. Piraye Şengel'in Hayat Tutulması adlı  romanını okuyor. Eşim tam bir kitap kurdudur. Neyse ki öyle:))

Sözüm ona  ufacık mutlulukları paylaşacaktım, hala bunlara gelemedim. Yoksa ben sandığımdan daha çok mu hüzünlerdeyim? Zaten Begonvilli Ev'in mutlulukları bilindik değil  mi? Minik patili dostlar, ağaç, kuş, çiçek, böcek ... Bir de dost gülümsemesi, kültür sanat çeşnili izlenceler, o kadar.. Eee işte ben de biraz  onlardan söz edeyim demiştim ama sözü uzattıkça uzattım. Bu arada iki parça halinde  pişmekte olan sütün bir  bölümü neredeyse taşıyordu, kurtardık.  Şimdi bahçeye inip  sabah açtığım  fıskiyenin yerini değiştirmeliyim.  Belki  güzel bir kaç fotoğraf karesi ile dönerim. Böylelikle küçük mutluluklar sözüm havada kalmamış olur.

Evet, geldim;

bakın neler takıldı objektifime:

Pofuduk Anne sabah doyurduğum yavrularının oyunlarını izliyor.  Hareket halindeki yavruları çekemedim.  Artık siz hayal edin. Bu arada  hala  mükemmel  annelik  devam etmekte.


begonvilli ev halleri 1



begonvilli ev halleri 2
Sonbaharda olacağını umut ettiğim kabaklar çiçek açtılar.


begonvilli ev halleri 3
Japon güllerim şu günlerde cömertçe açıyorlar.


begonvilli ev halleri 4



begonvilli ev halleri 5


Bu eve taşındığım zaman  bahçede hiç begonvil olmadığını görüp üzülmüştüm.  Oysa bu ev de ''Begonvilli Ev'' olmalıydı. Taşınır taşınmaz bu begonvilleri diktim. Bir yıl sonra çiçek açtılar:)  Henüz istediğim gibi değiller ama idare ederler.

Bu arada fotoğraflar yüklenirken süt taşırılmadan pişti, sabahtan beri mutfak tezgahında bekleyen kahvaltı bulaşıkları  makineye yerleştirildi. Teknolojiye daha çok minnettarım böyle günlerde.

Hatta veranda ve  merdivenler bile paspaslandı.

Bu katlanabilir  sevimli tabureleri dün kapanmak üzere olan bir mağazada buldum. Mağaza demek de doğru olmaz, otantik bahçe malzemeleri ve el yapımı dekoratif  ürünler satılan bir dükkan. Bambu sandalye bakmak için  girdik, çok ucuza(tanesi on lira) bu tabureler ilişti gözüme.  Keyfim yerine gelirse, boyar, patchwork minderler diker çok amaçlı olarak kullanırım. Bu halleri ile bile çok şirinler.


begonvilli ev halleri 6



begonvilli ev halleri 7


Asıl şaşırtıcı bir konuyu sona sakladım? Bu Biber'e ne oldu böyle?


begonvilli ev halleri 8


begonvilli ev halleri 9

Dün bahçeye inince salıncakta keyif yaparken buldum onu ama gözlerime inanamadım. Tüyleri  gitmişti!

Burnundaki açık renk çizgi olmasa şüphe edeceğim, başka bir kedi mi diye..  Ama zümrüt yeşili gözleri, burnundaki çizgi, göğsündeki açık renkli bölüm aynı. Biber uzun tüylü olduğu için tasma kullanamıyor. Traş ettirmeyi düşündüm ama veteriner uyutarak edebileceğini söylediği için kıyamamıştım.  Acaba bu işi kim yaptırdı? Bu güne dek hiç ilgilenmeyen eski sahipleri olamaz. Diğer komşular ise bırakın Biber'i, yavrulara bile bir avuç mama vermiyorlar. İşleri yok da Biber'i mi traş ettirecekler.. Doğrusu tam bir muamma..  Derken olay akşam üzeri çözüldü.

Ama bunu da  bir sonraki  yazıda anlatayım.  Çünkü bugün gerçekten de gevezeliğim tuttu ve yazı uzadıkça uzadı.

Tüm dostlara sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den. Sağlığınız ve keyfiniz  hep yerinde olsun..


No comments:

Post a Comment