Günlerdir boğazımda kocaman iki yumru, dilim perişan, her yanım parça parça dökülüyor sanki, yatırmıyor ama süründürüyor işte. Tabii ki bir süresi var, birdenbire kesecek mucizevi ilaç yok. Bekliyoruz bakalım… Bu arada katıldığım ve yaratıcılığıyla çok hoşuma giden etkinlik için kitap okuyorum, bol bol ballı limon, ıhlamur, nane limon içerken.
Yazarın ya da kahramanın adı sizinle aynı olan bir kitap denmiş etkinliğin bir şıkkında. Aklıma hemen Mine Söğüt gelse de istediğim kitabını bulamıyorum. Evde yolculuk için ayırdığım Sis ve Gece geliyor aklıma arka kapaktaki yazıda karakterlerden birinin adının “Mine” olduğunu okumuş, ismimle aynı olduğu için gülümsemiştim. Hemen başlıyorum okumaya nefes nefese bir macera daha Ahmet Ümit’ten diye düşünüyorum.
Mekan ülkem olunca olaylar, yaşananlar hakkında bilmediklerimi öğrenebiliyorum ya da mesela teşkilatın yapısı hakkında fikrim olabiliyor. Seviyorum bilgi verirken bir yandan da sürükleyen romanlarını yazarın. Mine bütün bir roman boyunca ortada olmayan ama hakkındaki her şeyi öğrendiğimiz bir karakter. Ve tabii ki roman sonunda hiç beklemediğimiz bir son bizi bekliyor. Onca karmaşanın içinden hadi canım diyerek çıkıyorsunuz gene… Yolculuk, tatil, hafta sonu için harika bir seçim olabilir…
No comments:
Post a Comment